Malatya’da terzilik mesleğine 55 yılını veren Hüseyin Ekici, mesleğe ilkokulun hemen ardından gittiği İstanbul’da başladığını ve yıllar süren çıraklık döneminin ardından usta olduğunu belirtti.
Daha önce İstanbul’da takım elbise işi yaptığını 1986 yılında Malatya’ya taşındıktan sonra erkek giyim yerine kadın giyimine yöneldiğini söyleyen Terzi Hüseyin Ekici, “Malatya’da erkek müşterisi o dönemde daha azdı. Kadınlara yönelik sektör daha canlıydı. O yüzden de bayan terziliğine yöneldim” dedi.
“DEPREMDEN SONRA İŞLER AZALDI”
Deprem sonrası iş oranlarında ciddi bir düşüş yaşandığını belirten terzi Ekici, “Vallahi Malatya depremden önceye kadar güzel bir iş oranı vardı. Ama depremden sonra iş olanları oldukça düştü. Benim işlerimde yüzde 10-20 civarında bir düşüş oldu. Ama sadık müşterilerim beni bırakmadı. Nereye gidersem gideyim onlar geliyorlar. Bu da insanlığın, güvenin bir sonucu,” diye konuştu.
“ARTIK ÇIRAK YETİŞMİYOR”
Sektörde en büyük problemin çırak eksikliği olduğunu vurgulayan Ekici, “Biz 8-10 yıl çıraklık yaptık. Şimdiki gençler ise daha gelir gelmez “Ne kadar para vereceksin?’ diye soruyor. Para için gelen bu işide diğer işide öğrenemez,” dedi.
“HAKKINI AL AMA FAZLASINI DEĞİL”
Artan maliyetlerin sektörü olumsuz etkilediğini söyleyen usta terzi, esnaflar arasında fiyat uçurumlarının da vatandaşı esnaftan uzaklaştırdığını belirtrek, “Ben pantolon paçasına 50 lira alıyorum. Başkası 150 lira istiyor. Bu vicdan meselesi. Mesela ben bir gömleği 400 liraya yaparken bir başkası 700 lira isteyebiliyor.” diye konuştu.
“ESKİDEN 3 AY SONRAYA İŞ ALIRDIK”
Hazır giyim ve internetin yaygınlaşmasıyla özel dikime olan ilginin azaldığını söyleyen Ekici, “Eskiden bayram öncesi 3 ay öncesinden randevu alırdık. aylarca da kimseye randevu veremezdik. Şimdi bu yoğunluk kalmadı. Konfeksiyon sektörü bizi çok etkiledi, son 15 senedir özel dikim elbise bir hayli düştü.” ifadelerine yer verdi.
“BU MESLEK SAYESINDE DÖRT ÇOCUĞUMU OKUTTUM”
Hüseyin Ekici, terzilik mesleği sayesinde 4 çocuğunu büyüttüğünü, ikisini evlendirdiğini belirtti. En küçük çocuğunun hâlen üniversite eğitimi aldığını söyledi.
“KONTEYNER ÇARŞIDA YAŞAM ZOR”
Depremin ardından yerleştirildikleri Ankara Konteyner Çarşıda işlerin neredeyse durma noktasında olduğunu aktaran Ekici, “İnsanlar konteyner çarşıya gelmek istemiyor. Sabah gelip akşama kadar tek iş yapamayan esnaf var. Vatandaş da mağdur, esnaf da,” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mücahit Özendi// Yeni Malatya Gazetesi