Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2025 Ramazan Etkinlikleri devam ediyor. Etkinlikler kapsamında Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezinde Ayasofya Kebir Cami-i Şerifi Baş İmam Hatibi Prof. Dr. Mehmet Emin Ay’ın konuk olduğu bir söyleşi programı gerçekleştirildi. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, söyleşide “Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları” konusunu anlattı.
ORUÇ TAKVAYA EN ÇOK YAKIŞAN İBADET
Orucun takvaya en çok yaklaştıran ibadet olduğunu belirten Ayasofya Baş İmam Hatibi Prof. Ay, “Bir sıcak yaz günüde Malatya’nın Beydağlarının eteklerine doğru yürümeye çıksanız, çok güzel bir su gözesine denk gelseniz, kaynıyor böyle pırıl pırıl, hava sıcak su ise soğuk; oruçlusunuz, sizi gören hiç kimse de yok; sizin hiç gidip de eliniz orda, nasıl olsa kimse yok şurdan bir yudum su içeyim der misiniz? Demezsiniz. Neden demiyor sunuz? Çünkü imanınız diyor ki, “Olur mu, ben oruçluyum” işte bunun için takvaya en çok yaklaştıran ibadet oruçtur” ifadelerine yer verdi.
Oruç ibadetinin farklılığına değinerek; namaz, hac, zekat gibi ibadetlerin görünürlüğünün olduğunu ancak Oruçlu kimsenin dışarıdan biline bilirliğinin olmadığını, oruçlu olunduğunu sadece Allah’ın bildiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, “Hiç kimsenin olmadığı bir zamanda bile orucumuzu bozmayışımız, Allah için tuttuğumuz orucun ta kendisidir. O yaz gününde elini suya uzatmayan bir mümin, orucu Allah için tuttuğu sebeple değerlidir” dedi.
Her akşam iftar saatinde birkaç dakika tefekkür yapmanın önemine değindi. Prof. Ay, şunları kaydetti:
“İftar vakti girmeden önceki birkaç dakikayı mutlaka ayırarak kendimizle, Rabbimizle söyleşeceğimiz; O’na, verdiği bu imkandan dolayı hamd-ü sena edeceğimiz böyle birkaç dakikamız olmalı ki bu sevinç anı içimize dolsun. Bu Peygamberimizin sözüdür. O Sadık-ulVadil Emin’dir. Böyle buyuruyorsa böyledir. Yaşayamıyorsak bizim eksikliğimiz vardır, bunu da bilelim. O, 3-5 dakika eğer değerlendirilse; gözlerimiz kapalı, kalbimizden Rabbimize niyazlarımızı, şükürlerimizi arz ettiğimiz o anda bize O’nun lütfettiği sevinç anını emin olun yaşarız ve artık ezan okunduğu anda sizin ne suda gözünüz olur ne de çorbada; o anı kaçırmak istemezsiniz. Rabbim cümlemize bunu yaşamayı nasip etsin.”
SAHURU OLMAYAN ORUCUN İFTAR SEVİNCİ OLMAZ
Hz. Peygamberle birlikte 9 yıl Ramazan orucu tutan Ashab-ı Kiram’ın verdiği bilgiler çerçevesinde ortaya çıkanları paylaştığını kaydeden Prof. Ay, “Bir insanın orucu seher vaktinde başlamazsa o orucun iftar anında sevinci olmaz deniliyor. Yani sahura kalkmadan iftar anındaki sevinci beklemeyin. Çünkü sahur, seher vaktidir. Seher vakti; Rabbimizin, uyanık olan kullarına ne isterlerse vereceği teminatı olan bir vakittir. Seher vakti, Peygamberimizin teheccütlerle Rabbİne yalvardığı vakitlerdir. Sahur vakitlerinde bereketler vardır” diye konuştu.
Prof. Ay, başkalarını çekiştirmek anlamına gelen gıybet etmenin de oruca zarar verdiğini belirterek gıybetten uzak durulmasının önemine değindi.
Prof. Dr. Mehmet Emin Ay ayrıca sevilen ilahilerinden de seslendirdi.
Programın sonunda Malatya Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Ramazan Ayhan tarafından Prof. Dr. Mehmet Emin Ay’a kayısı takdim edildi.