Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kadim Çırmıktı’nın Yok Edildiğini Bir Tek O Vekil Gördü 

MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu diğer mahallelerde rezerv alan yoklaması yapılmazken Çırmıktı’da yapılmasını eleştirdi. Çırmıktı ve Gündüzbey’in kaderine terk edildiğini söyledi.

MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu diğer mahallelerde rezerv alan

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda Malatya’da deprem sürecinde yaşanan sorunları, eksiklikleri ve talepleri dile getirdi.

TBMM Genel Kurulunda Milliyetçi Hareket Partisi Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu deprem gündemi ile söz aldı. Deprem bölgesinde yaşanan sorun ve sıkıntıları dile getirdi.

Depremin üzerinden 685 gün geçtiğini hatırlatan Vekil Fendoğlu, yapılan çalışmalar ve ziyaretler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, MHP Lideri Bahçeli ve Bakanlara teşekkür etti.

ÇARŞI MERKEZİ ŞUBAT AYINA YETİŞMEZ

Geçen süreçte yeni konutlar ve ihalelerin yapıldığını fakat okul, cami ve sosyal alanlarda sıkıntı yaşandığını aktaran Vekil Fendoğlu, “Şehir merkezimiz ile TOKİ yaşam alanları arasında ulaşım, iletişim ve altyapı sorunları vardır. Bu sorunlar, TOKİ’de yeni konutlarına kavuşan depremzede vatandaşlarımız tarafından iletilmiştir bize. Battalgazi ilçemiz, Gelinciktepe, Orduzu, Çamurlu mahallelerinde yapılan TOKİ konutlarının sayısı sadece 6 bin 500 bizim Battalgazi ilçemizde çokça TOKİ konutuna ihtiyacımız vardır, rezerv alanlarda yapılan konutların geneli hak sahibi olmadığı için Battalgazi ilçemizde konut eksikliğimiz vardır.

Yine, Emlak Konutun Çarşı Projesi’nde Şubat ayına kuyumcuları, ayakkabıcılar, bakırcılar çarşısını ve Akpınar esnafını yerleştireceğini söylüyorlar ama inşaat ihale edilmiş fakat çarşı merkezindeki altyapının, kanalizasyonun, içme suyunun, elektrik işlerinin ihalesi bile yapılmamış. Dolayısıyla bu işlerin bu kısa sürede bitirilip şubat ayında teslim edileceğini düşünmüyorum.

ÇIRMIKTI VE GÜNDÜZBEY KADERİNE TERK EDİLİYOR

Rezerv alanlar belirlenirken Saray mahallesinde, Halep Caddesi’nde, Çavuşoğlu’nda, İlyas mahallesi gibi alanlarda rezerv alan isteyip istemediklerinin sorulmadığını fakat Çırmıktı ve Gündüzbey’de sorulmasının yanlış olduğunu söyleyen Vekil Fendoğlu, “Mecliste son çıkardığımız Kentsel Dönüşüm Yasası’yla bu işi kolaylaştırmışken biz neden Çırmıhtı’ya, Gündüzbey’e rezerv alan isteyip istemediğini soruyoruz. Bu kadim mahalleler kendi hâline bırakılmamalı, tarihine ve aslına uygun imar ve ihyası yapılmalı. Çırmıktı’da, Gündüzbey’de depremin izleri hâlen durmakta ve bu görüntüden de kurtulmamız gerekiyor. Kırsal konutlarda da bugüne kadar anahtar teslim ettiğimiz konutlarımız var fakat yetersizdir. Depremden bugüne kadar az konut tesliminin yapılmasının sebeplerinin tespit edilip biran önce eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir.” dedi.

1 MİLYON 500 BİN TL’YE YERİNDE DÖNÜŞÜM İMKANSIZ

Yerinde dönüşüm için verilen kredi ve hibe desteğinin mutlaka arttırılması gerektiğini ifade eden Fendoğlu konuşmasına şöyle devam etti, “Malatya’da yıkılan binaların atıkları döküm yerine nakledildi fakat döküm yerinde bu kansorejen malzemelerin bertarafıyla alakalı maalesef bir çalışma bulunmamakta. Bu kansorejen atıklar mevsim gereği yer altına süzülüp, suyumuza karışıp insan sağlığını olumsuz etkileyecektir. Önerimiz, ivedilikle bu atıkların bertaraf çalışmalarına başlamak ve en önemlisi yeni hafriyat döküm yerlerini belirlememiz gerekmektedir. Geçen hafta Sayın Murat Kurum’a ilettiğim talebi buradan bir daha iletiyorum. Yerinde dönüşüm için verilen 750 bin TL hibe 750 bin TL kredi toplam 1 milyon 500 bin TL destek ödemesi günümüz maliyetleri karşısında yetersiz kalmıştır. Bugün ortalama 150 metrekarelik bir dairenin maliyeti 3-3,5 milyon lira iken 1,5 milyon lirayla dönüşümü gerçekleştirmek imkânsızdır. Hibe ve destek tutarının en az 2,5 milyon TL olması gerekmektedir. Yine, yerinde dönüşümde de istediğimiz yerde değiliz. Şu anda yerinde dönüşüm ruhsatlarında rakamlara bakıldığında diğer illere göre son sırada ve çok gerilerdeyiz. Bunun da sebeplerinden biri, deprem sonrası imar yeni yapılaşma koşullarıyla ilgili Meclislerimizde gerekli kararlar alınarak ruhsatlandırma süreci yerel seçim sonrasında yeni yönetimler gelene kadar alınmamasıyla birlikte kaybedilen zamanda değişen enflasyon ve artan inşaat maliyetleri karşısında hibe ve kredi destek miktarlarının yetersiz kalmasından kaynaklanmaktadır.”dedi.

ÇARŞI TANITIMINDAKİ GÖRSELLE YAPILAN BİRBİRİNİ TUTMUYOR

Depremden sonra Altay Kışlasına yapılan dükkanların sanayi dükkanı standardından uzak olduğunu da aktaran Milletvekili Mehmet Fendoğlu, “Sanayi sitesi esnaflarımız var. Hak sahipleri ve kiracılarla bir araya gelip sanayi esnaflarımızın sorun ve taleplerinin yerinde dinlenip karar verilmesi gerekir. 2 bin 400’ün üzerinde sanayi esnafımız var, 700 civarında sanayi stantardı olmayan dükkânlarımız yapılmıştır. Bu iş yerleri küçük ve sayı olarak da yetersizdir. Şu anda çarşı merkezinde Malatya’nın yapısına, kültürüne uymayan, hatta iş merkezi silüetine dahi uymayan beton yüzlü binalar yükseliyor. Tanıtımlarda ve görsellerde çok güzel bir çarşı projesi sergilenirken yerinde yapılan binaların cephelerinde düz boya vurularak geçiliyor. İkinci olarak, şu anda çarşı projesinde üst katlarda yapılan ofislerin içerisine WC, lavabo konulmamakta, eski hanlardaki gibi ortak WC ve lavabo konulmaktadır. Günümüz şartlarında ve teknolojisinde böyle bir şey kabul edilmez. O yapılan ofisler boş kalır, yapılan emeğe ve çarşımıza yazık olur. Şimdi düzeltilirse geç kalmış sayılmayız. Deprem sadece insani sorunları ortaya çıkarmadı. Deprem sonucunda ortaya çıkan sosyal eşitsizlikler, salgın hastalık riskleri, fırsatçılık ve bazı suçların artması gibi sosyal problemler de depremin toplumsal etkilerini de ortaya çıkarmıştır. Çevresel etkilerde de oldu depremin sonuçları. Su kirliliği, hava kirliliği ve toprak kirliliği, ekosistemin bozulması ve biyoçeşitlilik kaybı ve atıklar, yıkıntı atıkları, tehlikeli atıklar, tıbbi atıklar, evsel ve diğer atıklar olarak sıralayabiliriz; bu sorunlar için önlemler almak zorundayız. Bizler devletimize ve Hükûmetimize güvenip onların desteğiyle çözemeyeceğimiz hiçbir sorun, aşamayacağımız hiçbir engel, altından kalkamayacağımız hiçbir enkaz, hiçbir yara Allah’ın izni ve inayetiyle yoktur; devletimiz tüm kurum ve kurullarıyla sahadadır.” şeklinde konuştu.