MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, Malatya Vilayet Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Deprem öncesi ve deprem sonrası şehrin genel sıkıntılarından bahsetti. Geleceğe yönelik planlama eksikliği, istişare kültürü olmayışı ve çekişmelerin ekonomiye zararlarına yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
“DEPREMDE EN SAĞLAM YAPI STOĞU MALATYA’DAYDI”
Malatya’nın Asrın Felaketinde yüzde 40’a yakın bina stokunu kaybettiğini ve Malatya’nın en fazla hasar gören 4 şehirden biri olduğunu hatırlatan MÜSİAD Başkanı Yunus Akçin, “Bölgesel anlamda en sağlam yapı stoğu bizdeydi. Binalarımızı kendimiz yıktık. Dolayısıyla bu da bizim vefat sayımızdan anlaşılıyor, dördüncü en son il olduğumuzu gösteriyor. En ağır hasar alan ikinci ama vefat anlamında en son ildik. Temennim hiç vefat olmamasıydı tabi.
Bizim yaşadığımız talihsizlik seçim dönemine denk gelmesi, yerel aktörlerin değişmesi, yereldeki siyasal aktörlerin değişmesi oldu. Bir öncekinin yapmış olduğu, bir sonrakinin kafasına yatmadı. ” diye konuştu.
“MALATYA EN BÜYÜK 28’İNCİ KENT ANCAK EKONOMİDE 62’NCİ SIRADA”
Malatya’nın ekonomik kalkınmasının önündeki engelleri sadece deprem olarak görmemek gerektiğini vurgulayan MÜSİAD Başkanı Akçin, şu ifadelere yer verdi: “Malatya depremden önce de yerel anlamda kalkınmamış, kalkınmayı sağlayamamış bir kent. Depremi bir tarafa tutup 2023 öncesine gidelim. Malatya Türkiye’nin en büyük 28’inci kenti ancak ekonomide 62’nci sırada. Nüfusumuz depremden önce 800 bin Türkiye nüfusunun yüzde 1’i ekonomi deki aldığı pay 0.5. Dolayısıyla şehirdeki ekonomik yapı ilerlememiş.”
“ŞEHRİ GELİŞTİREN MERKEZİ HÜKÜMET DEĞİL, YEREL AKTÖRLERDİR”
Malatya’nın son 20 yılda diğer şehirlerin gerisinde kaldığını, başka şehirler 10-15 kat büyüme gösterirken şehrin bu ilerleyişi sağlayamadığını belirten Başkan Akçin, “Mesela en son sanayi sitesi 1978 yılında planlanmış, 78’den bugüne belediye başkanları, sanayi odası, esnaf odası, sivil toplum örgütü her ne varsa bu paydaşlardan bir sanayi sitesi planı yapılmamış. En son depremden sonra Altay Kışlası’na mecburiyetten bir sanayi sitesi yapılıyor, bunu da destekliyoruz. Fakat anlatmak istediğim Malatya planlı büyümüyor. 5-10 sene sonramızı planlayamıyoruz. Şehri geliştiren merkezi hükümet değil, yerel aktörlerdir. Yerel aktörler şehrin ufkunu açar.
Malatya’nın kayısısı var, ihracat anlamında ekstra bir şey üretmemişiz, tekstil ve kayısı endeksli bir ihracat modelimiz var, çeşitlendirememiş yatırımcıların taleplerine karşılık verememişiz. Buradaki kısır çekişmelerde yatırımcı bakmış ki şehirde bir bütünlük yok. Buraya yatırım yapmaktan vazgeçmiş. Ekonomik huzur olmazsa şehirde de huzur olmazsa o şehre değil yatırımcı başka şehre gider.” diye konuştu.
“BİR ARAYA GELİP MALATYA’NIN 20 YILLIK PLANINI ÇİZMELİYİZ”
“Ekonomik gelişme olmadığı zaman diğer alanlardaki gastronomi, turizm hiçbir şey gelişmiyor” diyen Başkan Yunus Akçin, ekonomide farklı alanlarda Malatya’nın öne çıkması bunun içinde planlama gerektiğinden bahsederek şu ifadelere yer verdi:
“Şehir bu anlamda çok kötü yönetildi. Bunun sorumlusu başta benim ve geri kalan herkes. Yani STK’lar olarak, yerel aktörler olarak bir masa etrafında toplanıp, “Ekonomide ne yapabiliriz?” deyip 10-20 yıllık planları çizmemiz lazım. Sadece kayısı ile olmuyor. Kayısı dışında modeller öne sürmeliyiz. Uzun yıllardır Sivil Toplumun içerisindeyim
Hep popüler söylemlerle kayısıyı bir yerde tutmaya çalıştık, ona katma değerli bir ürün de üretemedik. Birçok vekile söyledim ama yol kat edemedik. Nasıl ki fındıkta ihracak yapanlar ‘Fındık Tanıtım Grubuna’ para yatırmadan ihracat yapamıyorsa aynı durumu Malatya kayısısı için yapılması gerekiyor. Elde edilen geliri de yine kayısının tanıtımına harcamalıyız. Ton başı ihracatçıyı yormadan 200 dolar para alsak, yıllık 100 bin ton ihraç ettiğimiz üründen 20 milyon dolar gelir elde ederiz.”
“MALATYA’DA EKONOMİ TEMELLİ BİR PLAN YAPILMALI”
Ekonominin en ön planda tutulması gerektiğini söyleyen Akçin, “Malatya’da yapılacak her planın başına ekonomi koyulmalı. Ekonomi olmadan sosyal alanlar ve yaşam standartları yürüyemez” dedi. Bu bağlamda, iş insanlarının ve esnafların ekonomik kalkınmaya büyük katkı sağladığını vurguladı. Ayrıca, Malatya’nın gastronomi gibi potansiyel alanlarının gelişmesi için de ekonomik altyapının güçlendirilmesinin gerektiğini belirtti.
“VALİ YAVUZ MALATYA İÇİN BİR ŞANS”
Akçin, şehirdeki iş insanlarının özellikle sanayi yatırımlarına odaklanması gerektiğini ifade ederek, yüksek teknolojili yatırımların Marmara Bölgesi’nden Malatya’ya çekilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. “Yatırımcıları buraya nasıl çekeriz?” sorusunun önemli bir gündem maddesi olduğunu belirten Akçin, Kocaeli’den gelen Malatya Valisi Seddar Yavuz’un Malatya’nın gelişiminde önemli bir fırsat oluşturduğunu vurguladı.
“KONTEYNER’DEKİ ESNAF ZOR DURUMDA”
Depremin iş dünyası üzerindeki etkilerine de değinen Akçin, esnafın zorluk yaşadığını ancak üreticilerin bu süreçten etkilenmediğini belirtti. Özellikle esnafın çarşı merkezlerinde konteynırlarda yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Akçin, esnafın durumunun hızla düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Son olarak, Malatya’nın ekonomik kalkınması için yerel iş insanları, sivil toplum kuruluşları ve yetkili mercilerle düzenli istişareler yapılmasının önemini vurgulayan Akçin, “Malatya’nın eski halinden çok daha iyi olacağına inanıyorum” diyerek, şehirdeki ekonomiyi yeniden canlandırma yolunda kararlı adımlar atılacağını belirtti.
HABER: M. ÖZENDİ